Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsa Gök ve beraberindeki heyet 26-27 Kasım tarihlerinde İspanya'nın Valencia şehrinde gerçekleştirilen Avrupa Gıda, Tarım ve Turizm Sendikaları Federasyonu’nun (EFFAT) 6. Kongresine katıldı. 40 ülkeden 120 sendika başkanının katıldığı Kongrenin yanı sıra 26 Kasım 2024 te "Güçlü Toplu Pazarlık Amacıyla İleriye Gitmek İçin Mücadele" toplantısına iştirak edildi.
Genel Başkan İsa Gök, kongrede yaptığı konuşmada, uluslararası işçi dayanışmasının önemini vurgulayarak, şu şekilde konuştu;
‘‘Sayın Başkan, 
Değerli delegeler, 
Kıymetli meslektaşlar ve 
Çalışma hayatının saygıdeğer emekçileri,
Sizleri, sendikam Şeker-İş ve ülkem adına en içten duygularımla selamlıyorum. 
Burada, farklı ülkelerden gelen, emek mücadelesine gönül vermiş böylesine güçlü bir topluluğun parçası olmaktan büyük onur duyuyorum. 

‘‘Valencia’da Yaşanan Sel Felaketi Hepimizi Derinden Üzmüştür’’

Öncelikle, geçtiğimiz günlerde Valencia’da ve İspanya’da diğer bölgelerde meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybedenler için en derin üzüntülerimizi ifade etmek istiyorum. Bu acı olayda yakınlarını kaybeden ailelere, bu bölgeler halkına ve tüm İspanya'ya başsağlığı diliyor; yaralıların ve afetin etkilediği herkesin bir an önce sağlığına ve güvenliğine kavuşmasını temenni ediyorum. 

“Gıda Güvenliği Evrensel Bir Sorun”

Bugün, dijitalleşmeden iklim değişikliğine, ekonomik belirsizliklerden iş güvencesi risklerine kadar birçok önemli sorunla karşı karşıyayız. İşçi haklarının evrensel bir ilke olarak daha da güçlenmesi ve tüm çalışanlara insana yakışır iş koşullarının sağlanması için birlikte hareket etmek, en önemli önceliğimizdir. 
Hep birlikte bu önemli toplantıya değer katacağımıza, hepimizin deneyim ve katkılarıyla emek mücadelesine ve bu önceliğimize yeni bir soluk getireceğimize yürekten inanıyorum. Ben konuşmamda bu sorunlardan gıda güvenliği ve gıda güvencesi konularına değinmek istiyorum. Gıda güvenliği ve gıda üretiminin sürdürülebilirliği yalnızca bir sektörün değil, tüm insanlığın ortak sorumluluğu haline gelmiştir. Sağlıklı beslenmeye ulaşamayan milyonlarca insanın yaşadığı yoksulluk ve gıda güvencesizliği aşikardır. Artan iklim krizi, ticaret yöntemleri ve tedarik zincirlerindeki dalgalanmalar gıda kaynaklarımızı tehdit ederken, bu sürecin en ağır yükünü maalesef gıda üretiminde çalışan işçiler çekmektedir.

‘‘İnsan Onuruna Yakışır Çalışma Şartlarını Desteklemek Zorundayız’’

Bu nedenle de sendikalar olarak çevresel sürdürülebilirliği, gıda üretim ve erişimindeki engel ve çarpıkları kaldırmaya yönelik çabaları ve insan onuruna yakışır çalışma şartlarını desteklemek zorundayız. Emekçilerin sömürülmediği, işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlandığı, sendikal hakların korunduğu bir iş ortamı inşa edilmeden sürdürülebilir bir gıda sisteminden söz edemeyiz. Esasen istismarın önlendiği, emeğin onurlandırıldığı bir gıda üretimi hem insan hakları hem de toplum sağlığı için de elzemdir. Çünkü sendikal örgütlenme gıda sahteciliği ve taklit gıdalar ile tedarik zincirindeki kırılganlıkların önündeki en büyük engellerden biridir.  

‘‘Gazze ve Ukrayna'daki Çatışmalara Duyarlılık’’

Esasen bugün burada uluslararası işçi hareketinin değerlerini savunmak üzere bir araya geldik. Ancak dünyanın dört bir yanında devam eden acılar yüreğimizde derin yaralar açmaktadır. Özellikle Gazze’de yaşanan çatışmaların ortasında masum çocukların ve sivillerin hayatını kaybetmesi, hepimizin vicdanında derin bir yara olarak yer etmektedir. Bu tür trajediler, savaşın en savunmasız olanlar üzerindeki yıkıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Gazze’de barış ve adaletin tesis edilmesi için tüm tarafların diyalog yolunu seçmesi en büyük temennimizdir.
Aynı zamanda Ukrayna’da da devam eden savaşta da masum insanlar, aileler ve çocuklar evlerini, sevdiklerini ve geleceklerini kaybetmeye devam etmektedir. Bu tür çatışmalar, yalnızca orada yaşayanları değil, tüm insanlığı etkileyen derin bir kriz yaratmaktadır.  Biz sendikalar olarak, barışın ve adaletin yeniden inşası için dayanışmamızı güçlendirmeli ve halkların güven içinde yaşama hakkını savunmalıyız.

“Uluslararası Dayanışma Güçlenmelidir”
Sayın Başkan
Değerli Meslektaşlarım,
Bu genel kurulda ortaya konan fikirler, paylaşılan deneyimler ve kurduğumuz dayanışma köprüleri, emek mücadelesinde daha da güçlenerek ilerlememize yardım edecektir. Ben şahsen burada aldığımız kararların ve belirlediğimiz yol haritalarının, işçi haklarını ileri taşıyacak kalıcı adımlara dönüşeceğine inanıyorum.
Hep birlikte daha aydınlık bir geleceği inşa etmeyi başaracağımıza olan inancımla sizleri tekrar selamlıyor ve bir sonraki buluşmamıza kadar hepinize başarılar diliyorum.
Dayanışma ile kalın’’

 

---