
TÜRKİYE GIDA VE ŞEKER SANAYİ İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANI İSA GÖK’ÜN EPDK TARAFINDAN ETANOL HARMANLAMA ORANLANMASININ YÜZDE 1’E DÜŞÜRÜLMESİ YÖNÜNDEKİ TASLAK ÇALIŞMAYA İLİŞKİN AÇIKLAMASIDIR
“ETANOL HARMANLAMA ORANI YÜZDE 3’E ÇIKARILMALIDIR ”
“Ekonomik büyüme ve artan nüfus küresel enerji talebini artırırken, bu durum insanoğlunu önemli bir enerji arz gereksinimi sorunuyla karşı karşıya getirmektedir. Petrol ithalatçısı konumundaki ülkeler, petrol bağımlılıklarını azaltmak amacıyla yerel ve ucuz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyarken, Biyoyakıt gibi petrole alternatif olabilecek yakıt türlerinin kullanımının son yıllarda yaygınlaşması bu ürünün önümüzdeki yıllarda yüzyılın yakıtı olarak başı çekeceğine işaret etmektedir.
ÜLKEMİZDE ŞEKER PANCARI BİTKİSİ BİR ŞANS
Bilindiği üzere Türkiye, bulunduğu iklim kuşağı sayesinde birçok biyoyakıt ürününü yetiştirebilme avantajına sahiptir. Yoğunluklu olarak biyoetanol üretimi gerçekleştirilen Türkiye’de bu ürün için gerekli hammadde ülke ekonomisine önemli katma değerin yanı sıra milyonlarca insana istihdam alanı açan şeker pancarından sağlanmaktadır. Bu manada ülkemizde Şeker-İş Sendikası olarak çeyrek asrı aşkın süredir üzerine basarak ifade ettiğimiz ve önemli bir şans olarak değerlendirdiğimiz şeker pancarı bitkisi yenilenebilir enerji kaynaklarının başını çeken stratejik öneme sahip bir bitki konumundadır.
AVRUPA ARTIRIRKEN BİZ DÜŞÜRÜYORUZ
Şeker pancarı her ne kadar yenilenebilir enerji kaynağı olarak stratejik öneme sahip olsa da Türkiye’deki algı bazen tersine işlemektedir. Hatırlanacağı üzere etanolün benzine harmanlama oranı covid pandemisi öncesi yüzde 3 olarak uygulanmış, daha sonra yüzde 2’ye indirilmişti. Bugün ise geldiğimiz noktada bu oran hazırlanan taslakla dünya ülkelerinin çok gerisinde yüze 1’e düşürülebilir hale gelmiştir. Oysa Avrupa’da bu oran en az yüzde 10, ABD’de yüzde 10-20, Brezilya’da ise yüzde 30’un üzerindedir. Brezilya ise yakın zamanda ortalama harmanlama oranını yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflemektedir.
Bilindiği üzere 7/7/2012 tarihli ve 28346 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Benzin Türlerine Etanol Harmanlanması Hakkında Tebliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “%2 (V/V)” ibarelerinin “%1 (V/V)” şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir. Ayrıca 2023, 2024, 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin harmanlama yükümlülükleri başlıklı Geçici 6’ncı maddesi ile; “2023, 2024, 2025 ve 2026 yılları tek bir yükümlülük dönemi olarak kabul edilir ve bu dönem için etanol harmanlama yükümlülüğü %1 (V/V) olarak uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
SEKTÖR TELAFİSİ GÜÇ ZARARA UĞRAR
Şeker-İş Sendikası olarak, harman yükümlülüklerinin en azından eski şekliyle %2(v/v) olarak korunması, hatta sektörün kurulu kapasitesi dikkate alınarak peyderpey artırılması yönündedir. Diğer taraftan, eklenen Geçici 6’ncı madde ile; “2023, 2024, 2025 ve 2026 yılları tek bir yükümlülük dönemi olarak kabul edilmesi ve bu dönem için etanol harmanlama yükümlülüğünün %1 (V/V) olarak uygulanması hükmünün de sektörün telafisi güç zararlara uğrayacağı gerekçesiyle taslaktan tamamen çıkarılması gerektiğini düşünmekteyiz
Tamamen yerli hammaddeyle üretilen etanolün ülke ekonomilerine tarım, sanayi üretimi, istihdam ve katma değer açısından önemli katkılar sunduğu göz ardı edilmemelidir. Buna karşın, öngörmediğimiz şekilde iklim krizi, karbon ayak izinin azaltılması ve AB politikalarına uyum sürecinde karışım oranının kademeli olarak yüzde 10’a artırılmasını beklerken yüzde 1’e düşürülmesine yönelik bir uygulamaya geçilecek olması çevresel, ekonomik ve stratejik hedeflerimizle de çelişmektedir.
DÜNYA ETANOLLE YEŞİL HİDROJEN ÇAĞINA GİRİYOR
Diğer taraftan “Yeşil Hidrojen Çağı” olarak tanımlanan yüzyılımızda, “etanolden hidrojen üretimi” Dünya için önemli bir potansiyel olarak değerlendirilmektedir. Dünya’nın en büyük şeker ve etanol üreticileri Brezilya ve Hindistan’da yürütülen “yeşil hidrojen” konulu çalışmalar, yakın gelecekte yenilenebilir enerji kompozisyonunda yeni açılımlar olarak karşımıza çıkacakken bizler, karanlık bir koridorda oyalanmamalıyız. Dünya, gökyüzüne bakarken bizim toprağın gölgesine razı olmamız seçeneğimiz olmamalıdır. Bir an önce geçmişte üstünlük sağladığımız ancak bu üstünlüğü kaptırdığımız ürünlerde yaptığımız hatalardan ders çıkartarak bu üstünlüğümüzü koruyacak adımların ivedilikle atılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
KARAR TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Sonuç olarak; biyoetanol, Türkiye’nin hem tarımsal hem de enerji politikalarında stratejik bir bileşendir. Bu konuda atılacak adımlar, ülkemizin hem iklim hedefleri hem de yerli ve milli kaynaklarıyla desteklenen ve ekonomik hedefleriyle örtüşen güçlü bir gelecek sunacaktır. Bu manada atılacak en doğru adım, mevcut düzenlemelerin tekrar değerlendirilmesi ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda revize edilmesidir.”
“Ekonomik büyüme ve artan nüfus küresel enerji talebini artırırken, bu durum insanoğlunu önemli bir enerji arz gereksinimi sorunuyla karşı karşıya getirmektedir. Petrol ithalatçısı konumundaki ülkeler, petrol bağımlılıklarını azaltmak amacıyla yerel ve ucuz enerji kaynaklarına ihtiyaç duyarken, Biyoyakıt gibi petrole alternatif olabilecek yakıt türlerinin kullanımının son yıllarda yaygınlaşması bu ürünün önümüzdeki yıllarda yüzyılın yakıtı olarak başı çekeceğine işaret etmektedir.
ÜLKEMİZDE ŞEKER PANCARI BİTKİSİ BİR ŞANS
Bilindiği üzere Türkiye, bulunduğu iklim kuşağı sayesinde birçok biyoyakıt ürününü yetiştirebilme avantajına sahiptir. Yoğunluklu olarak biyoetanol üretimi gerçekleştirilen Türkiye’de bu ürün için gerekli hammadde ülke ekonomisine önemli katma değerin yanı sıra milyonlarca insana istihdam alanı açan şeker pancarından sağlanmaktadır. Bu manada ülkemizde Şeker-İş Sendikası olarak çeyrek asrı aşkın süredir üzerine basarak ifade ettiğimiz ve önemli bir şans olarak değerlendirdiğimiz şeker pancarı bitkisi yenilenebilir enerji kaynaklarının başını çeken stratejik öneme sahip bir bitki konumundadır.
AVRUPA ARTIRIRKEN BİZ DÜŞÜRÜYORUZ
Şeker pancarı her ne kadar yenilenebilir enerji kaynağı olarak stratejik öneme sahip olsa da Türkiye’deki algı bazen tersine işlemektedir. Hatırlanacağı üzere etanolün benzine harmanlama oranı covid pandemisi öncesi yüzde 3 olarak uygulanmış, daha sonra yüzde 2’ye indirilmişti. Bugün ise geldiğimiz noktada bu oran hazırlanan taslakla dünya ülkelerinin çok gerisinde yüze 1’e düşürülebilir hale gelmiştir. Oysa Avrupa’da bu oran en az yüzde 10, ABD’de yüzde 10-20, Brezilya’da ise yüzde 30’un üzerindedir. Brezilya ise yakın zamanda ortalama harmanlama oranını yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflemektedir.
Bilindiği üzere 7/7/2012 tarihli ve 28346 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Benzin Türlerine Etanol Harmanlanması Hakkında Tebliğin 5 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “%2 (V/V)” ibarelerinin “%1 (V/V)” şeklinde değiştirilmesi öngörülmektedir. Ayrıca 2023, 2024, 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin harmanlama yükümlülükleri başlıklı Geçici 6’ncı maddesi ile; “2023, 2024, 2025 ve 2026 yılları tek bir yükümlülük dönemi olarak kabul edilir ve bu dönem için etanol harmanlama yükümlülüğü %1 (V/V) olarak uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
SEKTÖR TELAFİSİ GÜÇ ZARARA UĞRAR
Şeker-İş Sendikası olarak, harman yükümlülüklerinin en azından eski şekliyle %2(v/v) olarak korunması, hatta sektörün kurulu kapasitesi dikkate alınarak peyderpey artırılması yönündedir. Diğer taraftan, eklenen Geçici 6’ncı madde ile; “2023, 2024, 2025 ve 2026 yılları tek bir yükümlülük dönemi olarak kabul edilmesi ve bu dönem için etanol harmanlama yükümlülüğünün %1 (V/V) olarak uygulanması hükmünün de sektörün telafisi güç zararlara uğrayacağı gerekçesiyle taslaktan tamamen çıkarılması gerektiğini düşünmekteyiz
Tamamen yerli hammaddeyle üretilen etanolün ülke ekonomilerine tarım, sanayi üretimi, istihdam ve katma değer açısından önemli katkılar sunduğu göz ardı edilmemelidir. Buna karşın, öngörmediğimiz şekilde iklim krizi, karbon ayak izinin azaltılması ve AB politikalarına uyum sürecinde karışım oranının kademeli olarak yüzde 10’a artırılmasını beklerken yüzde 1’e düşürülmesine yönelik bir uygulamaya geçilecek olması çevresel, ekonomik ve stratejik hedeflerimizle de çelişmektedir.
DÜNYA ETANOLLE YEŞİL HİDROJEN ÇAĞINA GİRİYOR
Diğer taraftan “Yeşil Hidrojen Çağı” olarak tanımlanan yüzyılımızda, “etanolden hidrojen üretimi” Dünya için önemli bir potansiyel olarak değerlendirilmektedir. Dünya’nın en büyük şeker ve etanol üreticileri Brezilya ve Hindistan’da yürütülen “yeşil hidrojen” konulu çalışmalar, yakın gelecekte yenilenebilir enerji kompozisyonunda yeni açılımlar olarak karşımıza çıkacakken bizler, karanlık bir koridorda oyalanmamalıyız. Dünya, gökyüzüne bakarken bizim toprağın gölgesine razı olmamız seçeneğimiz olmamalıdır. Bir an önce geçmişte üstünlük sağladığımız ancak bu üstünlüğü kaptırdığımız ürünlerde yaptığımız hatalardan ders çıkartarak bu üstünlüğümüzü koruyacak adımların ivedilikle atılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
KARAR TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Sonuç olarak; biyoetanol, Türkiye’nin hem tarımsal hem de enerji politikalarında stratejik bir bileşendir. Bu konuda atılacak adımlar, ülkemizin hem iklim hedefleri hem de yerli ve milli kaynaklarıyla desteklenen ve ekonomik hedefleriyle örtüşen güçlü bir gelecek sunacaktır. Bu manada atılacak en doğru adım, mevcut düzenlemelerin tekrar değerlendirilmesi ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda revize edilmesidir.”
Saygılarımla,
İsa GÖK
Genel Başkan