Bu Güne Kadar Gerçekleşemeyen Bir Rekor

Şeker fabrikaları için 1 milyon 690 bin imza

 

- Şeker-İş Sendikası yöneticileri, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı topladıkları 1 milyon 690 bin imzanın yer aldığı dosyaları hükümete iletmesi için Türk-iş Genel Başkanı Atalay'a teslim etti - Atalay: - "Şeker fabrikalarından yaklaşık 10 bin çalışan var. Bizim meselemiz inanın ki burada işçiler çalışsın, arkadaşlarımız orada sendikacılık yapsın değil. Biz oradaki arkadaşlar için bir çözüm buluruz, zaten ülkeyi yönetenler de bunu söylüyor" - "Esas mesele biz bu fabrikaların çalışmasını, bacasının tütmesini, üretime devam etmesini talep ediyoruz çünkü bu fabrikalar çalışmazsa zehirlenmeye devam edeceğiz"

ANKARA (AA) - Şeker-İş Sendikası yöneticileri, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı başlattıkları kampanyada toplanan 1 milyon 690 bin imzanın yer aldığı dosyaları hükümete iletmesi için Türk-iş Genel Başkanı Ergün Atalay'a teslim etti.

Atalay, klasörler halinde 15 şeker çuvalına yerleştirilen imzaların teslimi için Türk-İş'te düzenlenen toplantıda, şeker fabrikalarının ve şeker üretiminin milli bir mesele olduğunu söyledi.

Toplanan 1 milyon 690 bin imzanın önemli bir sayı olduğunu belirten Atalay, sendikacılık hayatı boyunca bu kadar yüksek sayıda imzayı hatırlamadığını dile getirdi.

Şeker fabrikalarının özelleştirmesine yönelik sürecin 2001 yılına kadar dayandığını anımsatan Atalay, "Bugün verdiğimiz mücadeleyi 2006 yılında da verdik ve netice aldık. Daha sonra 2011 ve 2012 yıllarında tekrar şeker fabrikalarının özelleştirilmesi gündeme geldi yine netice aldık. Şimdi de imza kampanyasıyla mücadelemizi yürütüyoruz. 15 çuval içerisinde toplam 1 milyon 690 bin imzanın yer aldığı dosyalar var. Bu kampanyaya destek veren herkese şahsım adına, Türk-İş ve Şeker-İş sendikası adına minnetlerimi ve şükranlarımı sunuyorum." dedi.

- "NBŞ lobisi almak için el altından müracaat ederse şaşırmayın"

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin sıradan bir özelleştirme olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:

"Son günlerde söylenen 'Şeker vatandır' sözü çok güzel ve anlamlı. Bundan yarım asır önce Muş'ta, Erzurum'da, Erzincan'da şeker fabrikaları sosyal amaçla kuruldu. Şimdi 33 şeker fabrikası var, 25 tanesi devletin elinde, 5 tanesi kooperatiflerin elinde, 3 tanesi ise özel sektörde. Şeker fabrikalarından yaklaşık 10 bin çalışan var. Bizim meselemiz inanın ki burada işçiler çalışsın, arkadaşlarımız orada sendikacılık yapsın değil. Biz oradaki arkadaşlar için bir çözüm buluruz, zaten ülkeyi yönetenler de bunu söylüyor. Esas mesele biz bu fabrikaların çalışmasını, bacasının tütmesini, üretime devam etmesini talep ediyoruz çünkü bu fabrikalar çalışmazsa zehirlenmeye devam edeceğiz."

Atalay, özelleştirme kapsamındaki 14 şeker fabrikasından, bu kararın hayata geçmesi halinde sadece 5'inin üretime devam edeceğine dikkati çekerek, "Bunların dışındaki fabrikaları çalıştırmazlar çünkü o bölgedeki pancar üretim kapasitesi belli. Dünyanın hiçbir ülkesinde özel sektör zarar edecek bir işe girmez. Nişasta bazlı şeker (NBŞ) lobisi dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de güçlü. Bu özelleştirme sürecinde kar eden 5 fabrikayı NBŞ lobisi almak için el altından müracaat ederse hiç şaşırmayın." diye konuştu.

- "NBŞ lobisinin benim ülkemden defolup gitmesini istiyorum"

NBŞ kotasının yüzde 5'e indirilmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade eden Atalay, "Bu kararla ilgili NBŞ lobisinin sesi çıkmıyor. Yine bir oyun var işin içinde. Özellikle glikozlu ürünü kota kapsamının dışına çıkartmaya gayret ediyorlar. İnsanlar, zehirlenmeye devam ediyor. Bunun bedelini işçi, çiftçi, yoksul ödüyor çünkü parası olan 10 liraya tatlı yemiyor." dedi.

Şeker üretiminin dünyada tercih edilen bir modelle üretilmesine sıcak baktıklarını vurgulayan Atalay, devletin denetiminde, içerisinde çiftçilerin, işçilerin ve kooperatiflerin olduğu bir yapının şeker fabrikalarını işletmesini istediklerini söyledi.

Atalay, birinci önceliklerinin şeker fabrikalarının bacasının tütmesi olduğunu belirterek, "Böylece, nişasta bazlı şeker lobisinin benim ülkemden defolup gitmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.

Atalay, şeker fabrikalarının özelleştirilme ihalesinin yöntemiyle ilgili bir soru üzerine, bu konudaki kaygılarını AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'a ilettiklerini aktardı.

- İşçiler de Türk bayrakları ile destek verdi

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök de şeker fabrikalarının özelleştirilip birçoğunun da kapatılması halinde vatandaşların şekeri daha pahalıya tüketeceğini vurguladı.

Gök, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle bünyelerindeki makine fabrikalarının da olumsuz etkileneceğine belirterek, "Yüzde 85 ve 90'ı Türk mühendis ve işçilerinin katkısıyla Özbekistan'a sıfırdan şeker fabrikası kurma yeterliliğine sahip bu fabrikalarımız da özelleştirmeyle atıl duruma gelecektir. Ne zaman biz Özbekistan'a anahtar teslim şeker fabrikası yaptık, Türkiye'de şeker fabrikalarıyla ilgili operasyon başlatılmıştır." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Gök, toplananların tümünü temsilen bir klasör imzayı Atalay'a teslim etti.

İmzaların teslimine şeker fabrikaları işçileri de Türk bayrakları ve dövizlerle destek verdi. İşçiler, "Yerli olalım, milli kalalım", "Şeker vatandır, vatan satılmaz", "Şekeri satanı biz de satarız", "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Vur vur inlesin Cargill dinlesin" ve "Şekere uzanan eller kırılsın" sloganları attı.



Sayaç: 1037