
Bayramlar, sadece takvimde bir gün değil; kalpte bir duraktır. Kurban Bayramı ise insanın kendi nefsine “dur” dediği, paylaşmanın, teslimiyetin ve merhametin en yüksek sesle yankılandığı kutsal bir andır.
Hz. İbrahim’in teslimiyetiyle şekillenen bu gün, hatırlatır ki: Asıl kurban, egodur; asıl teslimiyet, kalbin Rabbine yönelmesidir. Bir bıçağın kesemediğini, bir dua iyileştirebilir. Bir kurbanla doyan karın, bir tebessümle doyan gönülle tamamlanır.
Bugün ülkemizde sevinçle kutlanan bayramlar ne yazık ki zulüm ve şiddet gören Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Yemen’de ve diğer Müslüman coğrafyalarda kan ve gözyaşlarının damlalarında kaybolmaktadır. Onlar için Kurban Bayramı, ‘Sessiz Çığlıkların Bayramı’ olarak kayıtlara geçmiştir. Onların sofrasında pişen; aslında sessizlik, yoksulluk, yalnızlık ve hasrettir.
Kurban, sadece bir hayvan değil; kibirdir, bencilliktir, dünyaya fazla bağlanmaktır.
İşte bu yüzden bayram, sadece etin dağıtıldığı değil; yüreğin bölündüğü, sevgilerin paylaşıldığı, hatırlamanın çoğaldığı bir gün olmalıdır. Kurban esasen “Sen neyi feda edebilirsin?” sorusudur.
İncinmeden, incitmeden, dualarla ve derin bir şükürle bayrama ulaşmak dileğiyle tüm İslam âleminin Kurban bayramını tebrik ediyorum.
Kurban Bayramınız mübarek olsun.
Saygılarımla;
İsa GÖK
Genel Başkan